Kızıl Veba-Modern Klasikler Dizisi 152 Jack London

Kızıl Veba-Modern Klasikler Dizisi 152

İnsanlığın bir salgın tarafından kuşatıldığı, bildiğimiz anlamda modern dünyanın yıkıldığı bir zamana gitmeye hazır mısınız? Distopik bir evren yaratarak yirminci yüzyılından başından 2010'lu yılları tahayyül eden Jack London, Kızıl Veba adlı eserinde âdeta bugünleri önceden bildiriyor. Yazar, yüzyıl sonrasını görerek teknolojinin hızla geliştiği ve nüfusun sürekli arttığı bir çağda medeniyetin yalnızca bir virüsün ortaya çıkmasıyla nasıl darmadağın olabileceğini anlatıyor. İnsanlığın inşa ettiği her şeyin ne kadar kırılgan bir yapıda olduğunu Jack London’ın kaleminden öğrenmek isterseniz gelin, bu romanda sizi neler beklediğinden kısaca bahsedelim.

“Kızıl Veba” adlı kitabı neden okumalısınız?

Jack London’ın akıcı dili ve geniş hayal gücüyle inşa ettiği ve sadece 72 sayfadan oluşan Kızıl Veba romanı, okuyucuya bir solukta okunabilecek kadar etkileyici bir hikâye sunuyor. Kızıl Veba, 2013 yılında patlak veren ve bütün insanlığın neredeyse yeryüzünden silinmesine sebep olan bir salgın karşısında insanlığın geldiği durumu anlatıyor. Romanın ana karakteri olan Profesör James Howard Smith, hayatta kalan nadir insanlardan biri. Salgın sonrası dünyada yaşam artık ilkel zamanlara geri dönüyor ve hayatta kalıp üremek insanların tek amacı haline geliyor. Profesör Smith, 60 yıl sonra torunlarına salgının başlangıcını ve salgın öncesi insanlığın nasıl yaşadığını anlatsa da torunları eski dünyayı hiç bilmedikleri ve artık ilkel koşullarda yaşadıkları için Profesör Smith’in bahsettiklerinden hiçbir şey anlamıyorlar. Eski dünyayı hatırlayanın yalnızca kendisi olduğundan endişe etmeye başlayan Profesör Smith, kendisinden sonra gelecek olanların cehaleti yenerek medeniyeti tekrar kurmasını arzuluyor. Kısa olduğu kadar çarpıcı bir anlatıma sahip roman, her ne kadar yüzyıl önce yazılmış olsa da bugünün dünyasını, medeniyetin ne kadar kırılgan bir yapıda olduğunu ustaca anlatıyor.

Bunları biliyor muydunuz?

Jack London’ın 1910 yılında kaleme aldığı eser, ilk olarak 1912 yılında London Magazine’de okuyucu ile buluşur. Kitap olarak basımı ise üç sene sonra gerçekleşir. Yayımlanmasının ardından roman, güçlü anlatımıyla edebiyatta kıyamet sonrası bilim kurgusu anlamına gelen post apokaliptik kurgunun öncüleri arasında kabul edilir. Eserin Türkiye’ye giriş serüveni ise 1996 senesinde Eray Canberk tarafından Kızıl Veba adıyla Türkçe çevirisiyle olur. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları etiketli ilk baskısı 2020 yılında yapılan eser, Levent Cinemre çevirisi taşır.

Bu kitabı sevenler için diğer önerilerimiz

Kızıl Veba adlı kitabı sevdiyseniz Jack London'ın yarı otobiyografik romanı Martin Eden'ı ya da bir köpeğin hikâyesi üzerinden evrimi, insanı ve içerisindeki vahşiliği anlattığı Vahşetin Çağrısı adlı eseri okuyabilirsiniz.