Kaynak Benim Enver Demirel Yılmaz
“Bir heykeltıraş, kocaman bir atölyenin içinde etrafı çocuklarla çevrili olarak çalışırmış. Mahallenin bütün çocukları onun arkadaşıymış. Günün birinde belediye ona, şehrin meydanlarından birine dikmek için büyük bir at heykeli sipariş etmiş. Bir kamyon, devasa bir granit bloğu atölyesine getirmiş.
Heykeltıraş bir merdivene çıkıp elinde çekiç ve keskiyle taşı yontmaya başlamış. Çocuklar onun çalışmasını izliyormuş. Derken tatillerini geçirmek üzere dağlara ya da deniz kıyısına gitmişler.
Geri döndüklerinde heykeltıraş onlara atın bitmiş halini göstermiş. Çocuklardan biri, fal taşı gibi açılan gözleriyle ona sormuş: ‘Peki ama… O taşın içinde bir at olduğunu nereden biliyordun?”
Bu ünlü kısa hikâye bize, “Yok aslında yoktur, henüz bilinemeyen vardır” görüşüne getirilmiş yerinde ve güzel bir özet sunuyor...
Acaba bir granit bloğunda 'saklanabilen' atı bulup çıkaran heykeltıraş gibi insan varlığında da “yok gibi görünüp gizlenenden var edebilmek” mümkün müdür?
Bir insanın ya da bir ülkenin tüm kaynaklarının doğru kullanımıyla tıpkı granit bloğundan bir sanat eseri meydana getirilebilmesi gibi, insan varlığının kaynağından yola çıkarak yeni bir medeniyet projesi ortaya koymak mümkün olabilir mi?
Hiç şüphesiz bu sorulara yönelik cevabımız: 'Evet, mümkün!'
Son yıllarda ülkemizde ve dünyada özellikle siyasi ve ekonomik alanlarda cereyan eden küresel sorunlar “liyakat” başlığını toplumların gündeminde en üst sıralara taşıdı. Her ne kadar toplumun her kesiminden yapılan bu ortak liyakat çağrısı ve model arayışları giderek güçleniyor olsa da talep edilen bu liyakatin tanımında henüz bir ortaklaşmaya varılabildiğini söylemek çok güç…
Yaygınlaşan “liyakat gerekli” söylemlerine, liyakatle ilgili hali hazırda yapılmış tanımlara, bir yandan da liyakatle ilgili mevcut uygulama sorunlarına bakılacak olursa; bu kavramın kökten ele alınıp yeniden inşa edilme vakti geldi de geçiyor diyebiliriz… Elinizdeki kitap bu toplumsal talebe yanıt üretmeyi; uygulanabilir, bütünlüklü, pratik ve bilimsel bir model sunmayı amaç ediniyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Neden idefix?
Siparişinizi teslim aldığınız tarihten itibaren 14 gün içinde iade edebilir, iade sürecinin tamamlanmasının ardındansa ödemenizi hızla geri alabilirsiniz.
Kullanıcı dostu ara yüzümüz tüm ihtiyaçlarınıza eksiksiz yanıt verebilmek için tasarlandı. Deneyiminizi uçtan uca kusursuz kılmak adına çağrı merkezimiz ve canlı destek hattımızla ihtiyaç duyduğunuz her anda yanınızdayız!
Siparişlerinizin bir an önce ulaşması için sabırsızlandığınızın farkındayız. Sunduğumuz farklı teslimat seçenekleri arasından size en uygununu belirlemeniz, siparişinizi olabildiğince çabuk veya dilediğiniz zaman aralığında sorunsuz bir biçimde teslim etmemiz için yeterli.