Göçmenlik, şiddet, savaş, yoksulluk ve daha fazlası üzerine odaklanan, sizi darmadağın edecek bir kitaba hazır olun! Agota Kristof, Büyük Defter-Kanıt-Üçüncü Yalan’da birbirlerine oldukça bağlı olan ikiz kardeşler Claus ve Lucas’ın yaşadıklarına ve İkinci Dünya Savaşı’nın sarsıcı ve yıkıcı yansımalarına odaklanıyor. Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan, İkinci Dünya Savaşı'nda şiddet ve acı, Soğuk Savaş sırasında ayrılık ve en son sıkıntılı bir yeniden buluşma deneyimleyen ikiz kardeşlerin hikâyesini anlatıyor. Agota Kristof tarafından incelikle ve ustaca inşa edilen bu hikâyeden kısaca bahsedelim.
"Büyük Defter-Kanıt-Üçüncü Yalan" adlı kitabı neden okumalısınız?
Kitabın ilk bölümü olan Büyük Defter, Lucas ve Claus’un çocukluk dönemlerinden başlıyor. Savaş yüzünden Büyük Şehir diye adlandırılan bir yerden Küçük Şehir’e götürülen ikizler sınıra yakın bir bölgede yaşayan anneannelerine emanet ediliyor. Savaşın küçük çocukların gözünden anlatıldığı ve yaşadığı ıstırabın gerçekliği karşısında âdeta kanınız çekilecek. Hayatta kalmak için çabalayan ve hayatı öğrenmeye çalışan bu iki küçük çocuğun yaşadıkları, okuyucuyu derinden sarsacak bir etkiye sahip. İkinci bölüm olan Kanıt’ta ise okuyucuyu aradan yılların geçtiği, savaşın bittiği bir dönem karşılıyor. Üçüncü Yalan olarak adlandırılan son bölümde ise okuyucuyu şaşkınlığa sürükleyecek gelişmeler yaşanıyor. Okuyucunun gerçeklik algısıyla oynanan, onlara okuduklarını sorgulatan olan bu bölümde ikizlerin birbirlerini bulma isteğiyle çıktıkları yola dâhil oluyorsunuz. Kitabın neredeyse tamamına okuyucuyu da içine çeken bir gizem havası hâkim. Gerçekliğin doğasına meydan okunan, cevaplaması imkânsız sorularla dolu bu kitabı elden bırakmak neredeyse imkânsız hale geliyor. İyilik ve kötülük kavramlarının yeniden anlamlandırıldığı derin bir keşif okuyucuyu bekliyor. Uzun betimlemelerden ve kelime oyunlarından uzak; yalın ve açık bir dille yazılan hikâye okuyucuyu âdeta büyülüyor.
Bunları biliyor muydunuz?
Büyük Defter, Kanıt ve Üçüncü Yalan hikâyelerinin aslında birbirinden ayrı yayımlanan kitaplar olduklarını biliyor muydunuz? Peki her kitabın anlatıcı bakış açılarının birbirinden farklı olduğunu? Özellikle Büyük Defter bir video oyununa ilham kaynağı olur ve hikâye aynı zamanda beyaz perdeye ve sahneye de aktarılır. Agota Kristof, Büyük Defter ile Fransız edebiyatı dalında Avrupa Ödülü'nü, 2001 yılında İsviçre'de Gottfried Keller Ödülü'nü ve 2008'de Avusturya Devlet Avrupa Edebiyatı Ödülü'nü kazanır. Toplam 372 sayfadan oluşan roman, 2010 yılında tek cilt hâlinde Yapı Kredi Yayınları imzasıyla Türkiye’de okuyucuya sunulur. Romanın tercümesini ise Ayşe Kurşunlu üstlenir.
Bu kitabı sevenler için diğer önerilerimiz
2011 yılında aramızdan ayrılan yazarın Türkçeye tercüme edilen Dün adında bir romanı daha bulunuyor. Savaşların çocuklar üzerindeki sarsıcı etkisine odaklanan Anne Frank'ın Hatıra Defteri, Güneş İmparatorluğu, Göremediğimiz Tüm Işıklar ve Boyalı Kuş romanlarına da göz atabilirsiniz.
Katkıda Bulunanlar
Çevirmen:Ayşe Kurşunlu
Neden idefix?
Siparişinizi teslim aldığınız tarihten itibaren 14 gün içinde iade edebilir, iade sürecinin tamamlanmasının ardındansa ödemenizi hızla geri alabilirsiniz.
Kullanıcı dostu ara yüzümüz tüm ihtiyaçlarınıza eksiksiz yanıt verebilmek için tasarlandı. Deneyiminizi uçtan uca kusursuz kılmak adına çağrı merkezimiz ve canlı destek hattımızla ihtiyaç duyduğunuz her anda yanınızdayız!
Siparişlerinizin bir an önce ulaşması için sabırsızlandığınızın farkındayız. Sunduğumuz farklı teslimat seçenekleri arasından size en uygununu belirlemeniz, siparişinizi olabildiğince çabuk veya dilediğiniz zaman aralığında sorunsuz bir biçimde teslim etmemiz için yeterli.