1.290,00 TL
Sepette 1.225,50 TL
Peşin Fiyatına 3 Taksit 3 x 408,50 TL
Kitap Formatı: Ciltsiz
Ciltsiz
Kargo Bilgileri
Standart Teslimat
28 Nisan Pazartesi kargoda
Ürün Özellikleri
Ürünün Kampanyaları
Aslında, büyük bir yelkenliden daha güzel şey az bulunur dünyada.
Şarpi, kotra falan değil, kocaman bir gemi. Uzun direkleri, geniş yelkenleri, yüksek bordasıyla bin tonluk, iki bin tonluk tekne. Böyle bir güzelliğin, motorlarını çalıştırmadan, rüzgâr altında süzülüşüne doyum olmaz.
O sırada ancak iyi şeyler düşünebilirsiniz bütün dünya için.
Mümtaz Soysal (Öpülesi Gemiler, s.17).
Bu sözlüğün içerdiği tekne çeşitleri için Karadeniz, Marmara, Ege, Ak-deniz, Kızıldeniz ve Basra Körfezi ile Tuna, Nil, Dicle ve Fırat nehirlerinin oluşturduğu coğrafya esas alınmıştır. Bu coğrafya dışından kalan, ancak bi-linmesinde yarar bulunan tekne çeşitleri de eklenmiştir. Bu coğrafya, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihsel-coğrafyasıdır.
Farklı iklim-ler, farklı denizler, kıyılar, rüzgârlar, ister istemez bu ortama uygun tekne-lerin yapımını da gerektirmiştir. Bu yüzden Osmanlı İmparatorluğu, XVI. yüzyıldan itibaren okyanusların ticarî yaşama katılması ile öne çıkan Porte-kiz, İngiltere, Hollanda gibi denizci uluslardan farklı olarak, egemenliğinin yayıldığı coğrafyadaki denizleri neredeyse bir iç deniz haline getirerek, bir çok denizle birden ilişkili ve değişik teknelerin kullanıldığı bir deniz ülkesi olmuştur. Öyle ki, gemi yapımında köklü değişikliklerin başladığı XIX. yüzyıl gibi geç bir dönemde bile, Tuna havzası, Karadeniz, Marmara, Ege adaları ve Akdeniz’den imparatorluk merkezi olan İstanbul’un gıda, kömür, kereste vs. gereksinimini karşılamak için gelen tekneler –bunların içinde sa-vaş gemileri, balıkçı ve yolcu tekneleri ile diğer gemi türleri bulunmama-sına karşın, saptanabilen 21 farklı orta boy ticarî tekne türü ile– oldukça çok çeşitlilik gösterebiliyordu. Halkın gereksinimlerini karşılamaya dönük bu taşımacılık ve gemicilik, Batı’da olduğu gibi, arkasında bir kolonizasyon, esir ticareti ya da gambot politikası güden ve çeşitli halklara acılar çektiren bir deniz gücünün parçası olmayışı, onu daha değerli kılmakta ve kültü-rel ilgiyi de haketmektedir. Ne ki, geçmişte, bu coğrafyanın Antik Çağ’dan günümüze, zengin uygarlık mirasına yeterince sahip çıkamadığımız gibi, deniz kültürüne de yeterince ilgi gösteremediğimizden, bu çeşitlilik zaman içinde yok olmuştur. Günümüzde ise, her iki konuyu önemseyip, değerli çalışmalar ortaya koyan bilim insanlarımız eksik değildir. Arşiv kaynakları-mız araştırıldıkça, deniz kültürümüzün bu zenginliği daha belirgin olarak ortaya çıkabilecektir.
Tarihsel metinlerde gemiler ile ilgili bilgilerin çok az ve sınırlı oluşu, ko-nunun derinliğine ortaya çıkarılmasını engellemekte ve bu yüzden pek çok tekne, birkaç özelliği ile betimlenmeye çalışılmaktadır. Adı dışında hiçbir bil-giye ulaşamadığımız tekneleri ise, madde başlığı olarak almamayı yeğledik.
Tekneler, tarih boyunca insanın nehirde, gölde, denizde geçen yaşan-tısının ayrılmaz bir parçası olmuş, onunla gezmiş, keşiflere çıkmış, savaş-mış, geçimini sağlamak için uğraşmış, sayısız maceralarında can yoldaş-lığı yapmış araçlardır. İnsanın değişen gereksinmeleri ve teknolojik gelişme yeni araçlar yaratırken, eskilerin büyük bir kısmını da yaşantımızdan çıkar-mıştır. Kimimiz için bu teknelerin canlı imgeleri anılarında hâlâ yer etse bile, İstanbul’un süslü Alamanalarını, Marmara’nın körfezlerinde bekleşen renkli Çektirmelerini, Karadeniz’in Taka ve Çırnıklarını, Ege ve Akdeniz’in Tirandil ve Praçiralarını görmenin artık olanağı kalmamıştır. Birçoğu ikti-sadî ve sosyal yaşamımızdan çıkmış olsalar bile, kaybolan bu güzelliklerin imgeleri kültürel dünyamız için yine de değerlidirler.
Böyle bir sözlük yapmaktaki amacımız, gemilerimizle ilgili bir sıralama yapmak ve onları kabaca da olsa tanıtmak, konuya ilgi duyanlara topluca bir bilgi verebilmek, araştırma yapacaklara başlangıç için bir kaynak oluş-turmaktır. Bu yüzden teknik özelliklere az yer verilmiş, görülebilir özellik-ler, tarihsel konumu, tarihsel süreçteki gelişimi ve bu süreçteki yaşanmış-lıklar, kısaca anlatılmaya çalışılmıştır. Ancak, tarihsel olaylar söz konusu olduğunda, olaya taraf olanların anlatımları da farklı olabilmekte ve objek-tiflik azalmaktadır.
Denizcilik tarihi de böyledir ve denizcilik ile ilgili ki-tapların bazılarında, birbirinden farklı bilgiler görülebilmekte ve abartılı anlatımlarla karşılaşılmaktadır. Olabildiğince “doğru ortayı” bulmak yani objektif olabilmek için, kaynaklara bağlı kalınmaya çalışılmıştır.
Diğer bir sorun, metinlerdeki anlatılarla, gravür, minyatür ve resimlerde betimlenen teknelerin eşleştirilmesinde ortaya çıkmaktadır. Görsel malze-melerde teknelerin çoğunlukla cinsi belirtilmediğinden, yazılı kaynağa uy-gun görseller seçilmekte, ancak bu da yanlış yapma olasılığını beraberinde getirmektedir.
Bu sözlük, konusu ile ilgili kaynaklara bağlılığı yanında, teknelerin in-san yaşantısına kattığı güzel öyküleri ve şiirselliği de anımsatmayı istemek-tedir. Bu yüzden, roman ve öykülerden kısa alıntılar yapılmış, bazı madde aralarına şiir de konulmuştur. Ayrıca, kitabın adı her ne kadar Gemiler Söz-lüğü ise de, uzun tutulmuş kimi maddelerinden dolayı, sözlük kalıpların-dan çıkıp, gemiler üzerine bir okuma kitabı haline dönüşmesine izin veril-miştir.
Bu çalışmamda, her zaman olduğu gibi bilgi ve deneyimlerinden ya-rarlandığım eşim Mine Özen’e, Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver Arşivi ve kendi belgelerinden yararlanmam konusundaki nazik yardımlarından do-layı Sayın Gülbün Mesara’ya, şiir çevirisi ve resimleriyle katkıda bulunan yeğenlerim Çağla Işıl Soykan ile Arzu Soykan’a, Kısmet teknesinin fotoğra-fını almama izin veren, büyük denizcimiz Sadun Boro’nun kızı Sayın Kıs-met Deniz Polat’a, Carbognano’nun kitabından Ada Yavrusu resmini kul-lanmama izin veren Eren Yayıncılık adına Muhittin Salih Eren’e; İstanbul Deniz Müzesi Kütüphanesi, İSAM (İslam Araştırmaları Merkezi) Kütüp-hanesi, Rahmi M. Koç Müzesi, İ.Ü. Nadir Eserler Kütüphanesi, Süley-maniye Kütüphanesi ve Topkapı Sarayı Müzesi’ne teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca, yayınları ile denizciliği sevdiren ve çalışmamın da basılmasını üstle-nen Sayın Kpt. M. Turgay Erol’a çok teşekkür ederim.
-Selim Özen-
(Tanıtım Bülteninden)
Katkıda Bulunanlar
Yazar:Kolektif
Hazırlayan:Selim Özen
Hazırlayan:Selim Özen
Neden idefix?
Siparişinizi teslim aldığınız tarihten itibaren 14 gün içinde iade edebilir, iade sürecinin tamamlanmasının ardındansa ödemenizi hızla geri alabilirsiniz.
Kullanıcı dostu ara yüzümüz tüm ihtiyaçlarınıza eksiksiz yanıt verebilmek için tasarlandı. Deneyiminizi uçtan uca kusursuz kılmak adına çağrı merkezimiz ve canlı destek hattımızla ihtiyaç duyduğunuz her anda yanınızdayız!
Siparişlerinizin bir an önce ulaşması için sabırsızlandığınızın farkındayız. Sunduğumuz farklı teslimat seçenekleri arasından size en uygununu belirlemeniz, siparişinizi olabildiğince çabuk veya dilediğiniz zaman aralığında sorunsuz bir biçimde teslim etmemiz için yeterli.
Bu Ürün Sepette 1.225,50 TL
1.290,00 TL