Ülkemizde çok okunan ve sevilen büyük yazarlarımızdan Oğuz Atay, 12 Ekim 1934 tarihinde Kastamonu’da doğdu. Nitelikli bir eğitim hayatı geçiren yazarımız, İTÜ İnşaat Fakültesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi’nde (Yıldız Teknik Üniversitesi) öğretim üyeliği yapmaya başladı. 1975’te doçent unvanını kazandı ve Topografya adlı mesleki kitabını yazdı.
Roman ve öykü yazarı olmasının yanında bir mühendis ve tiyatro oyunu yazarı olan Oğuz Atayı’ın ilk ve en ünlü romanı ülkemizde çok satan ve okunan Tutunamayanlar, 1972’de yayımlandı ve eleştirmenler arasında büyük tartışmaya neden oldu. Tutunamayanlar, UNESCO tarafından 20. Yüzyıl Türk Edebiyatı’nın en seçkin eseri olarak kabul edilir. Eser, Flemenkçeye, Almancaya ve The Disconnected adı altında İngilizceye çevrilmiştir.
Tutunamayanlar kitabının konusu genel itibariyle modern yaşamın bireyde yarattığı “topluma yabancılaşma”, “toplumdan kopma” ve “kalıplaşmış düşüncelerin reddi” temalarının etrafında döner.
Tutunamayanlar’ın ardından 1973’te Tehlikeli Oyunlar adlı roman yayımlandı. Oğuz Atay, tüm öykülerini Korkuyu Beklerken adlı kitabında topladı. Bu kitabı da 1975 yılında Prof. Mustafa İnan’ın hayatını konu alan Bir Bilim Adamının Romanı takip etti. Bu kitapların içinde örülü olan Oğuz Atay sözleri, sıklıkla alıntı yapılan ve çok sevilen bir niteliktedir.
Oğuz Atay, kitaplarında düşü ve gerçekliği harmanlar ve üstkurmaca adı verilen kurgu türünü kullanan ilk yazarlardan biri olarak kabul görür. Oğuz Atay, bu anlamda postmodernist bir yazardır.
Beyin tümörü nedeniyle hayata gözlerini yuman büyük yazarımızın Günlük ve Eylembilim kitapları 1987’de ve 1998’de yayımlanmıştır.
Yıldız Ecevit, 2014 yılında yayımlanan ve İletişim Yayınları tarafından basılan “Ben Buradayım” adlı eseriyle Oğuz Atay’ın hayatını anlatmıştır.