WSB, doğduğu yerin, St. Louis'in sadece 270 mil batısında Lawrence'da yaşıyor. Kansas'ın tipik ve küçük bir üniversite kasabası burası. Üniversitesinde yirmi sekiz bin öğrenci yaşıyor, kentin kültürel sosyal yaşamına hakimler. William Lee, orada, küçük, beyaz, ahşap tek katlı bir evde kedileriyle yaşıyor. Burası uzun yıllar sonra onun için gerçek bir ev kimliğinde. Duvarlarda kendisinin ve Brion Gysin'in resimleri asılı. Genellikle sabah sekizde uyanıyor ama dokuza kadar yatakta kalıyor. Öğle yemeğine dek, süt ve krakerle idare ediyor. Kedilerini besliyor, havası yerindeyse resim yapıyor ya da yazıyor. Eğer iyi bir günse, biraz atış yapmak için şehrin dışında yaşayan arkadaşı Fred'in yanına gidiyor. Bir zamanlar, Tanca'da İspanyol oğlanlarının taktığı isimle, El Hombre Invisible için uygun bir yaşam.
New York şehrinde 40'larının ortalarında bir araya gelip, yukarı batı yakasında bir apartman dairesini paylaşan ekibin -Jack Kerouac, Allen Ginsberg ve WSB - beat akımını başlattıkları günler çok gerilerde artık. Ki o ekipten yaşamını sürdüren -survivalist- bir o kaldı.
Sgt. Pepper's Lonely Heart Club Band'in, kapağında fotografının yayınlanmasından bu yana - McCartney seçmişti- tock alemi ustayı hep sevgi ve saygıyla anmıştır. Birçok eleştirmene göre WSB, edebiyattan daha çok popüler kültür üzerine etkili olmuştur hep. Düşünceleri ve yapıtları, filmler, videolar, kayıtlar ve birçok sanatçı tarafından çeşitli formlarda yeniden üretilip durmuştur.
Çok fazla sinemaya gitmese de bir dizi filmde oynamış ya da görülmüştür. Conrad Rooks'un Chappaqua'sında (bir doktor olarak), Gus Van Sant'ın Drugstore Cowboy'unda (yaşlı junky bir rahip), It Don't Pay To Be An Honest Citizen'de, Decoder'da, Twister'da oynadı. Laurie Anderson'ın 86'daki Home Of The Brave'inde Laurie'nin dans partneri olarak göründü.
William Seward Burrougs II: El hombre invisible, old bull lee, inspector lee, punk'ın büyükbabası, heavy metal kid ünvanlarını kazandı; J.G. Ballard'a göre "II. Dünya Savaşı'nın sonrasındaki en önemli yazar", Norman Mailer için "Dehanın hükmettiği tek Amerikalı yazar", Samuel Beckett'e sorulduğunda ise "Well, he's a writer"...
İlaç bağımlılığı ve eşcinsellik, çalışmalarının çoğuna egemendir. Kitaplarının birçoğunda, güçlü bir karışım yaratmak için popüler kültürün tüm alanlarından, filmlerden, karikatürlerden, western'lerden ve bilim kurgu yapıtlarından düşünceler ödünç alarak 'cut-up' tekniğini denedi. İktidarın kötüye kullanılmasından büyük rahatsızlık duyması nedeniyle ilaç bağımlılığını, yaşamlarımızın denetlenme yollarının tümünü kapsayan bir metafor olarak kullandı.