Türk Basın Tarihinde Ayın Tarihi: Seçilmiş Haberler 1938-1950 İsmail Eyyupoğlu
“Ayın Tarihi” dergisi 1923’te yayımlanmaya başladı. Bir resmi yayım olarak çıktığı ilk günden itibaren kamuoyu tarafından ilgi ile takip edildi. Ancak yayın hayatı, alınan idari bir karar sonucu 1931’de kesintiye uğramış ve 1934 Ocak’ında yeniden başlamıştır. İkinci defa yayın hayatına başlarken hazırlanan sunuş yazısında; derginin yayımlanmasını “güzel bir ananenin” devamı olarak nitelendirilmişti.
Bu kitabın konusu ikinci yayın dönemindeki bir zaman aralığını kapsamaktadır. 1938-1950 arasının seçilmesinin sebebi Türkiye Cumhuriyeti Tarihi açısından yeni bir başlangıç anlamına gelmesidir. Atatürk’ün vefatı sonrası İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanı olması, II. Dünya Savaşı’nın başlaması ve sonrasında yenidünya düzeninde Türkiye’nin kendisine güvenli bir yer arama çabaları ve çok partili siyasi hayata geçiş süreci bu aralığın belirlenmesinde etkili oldu. Haberler seçilirken bir ay içerisindeki olayların gündemdeki yeri ve sonrasındaki etkisi belirleyici rol oynadı. İç haberlerde Türkiye’nin siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel gelişmeleri üzerinde duruldu. Dış haberlerde ise özellikle II. Dünya Savaşı Dönemi gelişmelerine ağırlık verildi. Savaş sonrası olaylar ise hem Türkiye hem de dünya açısından değerlendirilerek seçildi. Ayrıca bazı aylarda sadece tek bir ülke özelinden haber tespiti yapıldı. Konu çeşitliliğinin fazla olması da haber seçimi açısından işimizi bir taraftan kolaylaştırırken diğer taraftan “acaba geride eksik bir şeyler bıraktık mı?” endişesini beraberinde getirdi. Yaptığımız tekrarlı taramalarla bu ihtimali en aza indirmeye çalıştık.
1938-1950 arası Türkiye ve dünya için oldukça zorlu bir süreçti. “Ayın Tarihi” İşte bu dönemi gerek tarih araştırmacılarına gerekse konuya ilgi duyan bütün kesimlere tarafsız bir bakış açısıyla aktaran kaynak eserdir. Kendisi Arşivler ve Resmi Yayınlar olarak tanımlanan ana kaynakların, Resmi Yayınlar kısmında bulunmaktadır. Tarihçilerin “başucu kaynakları” arasında yer alır. Onlara araştırma konuları hakkında hangi olayları “gözden kaçırmamaları” gerektiği noktasında büyük katkı sunar. Özellikle iç ve dış basının taranmış olması da ayrı bir kolaylık olarak değerlendirilmelidir. Diğer taraftan belirli bir zaman aralığında yayımlanmış olması da “Ayın Tarihi”ne Süreli Yayın olma vasfını kazandırmıştır. Bu sebeple Kaynakçada hem Yayınlanmış Resmi Kaynaklar hem de Süreli Yayınlar kısmında dergi ismine yer verilmiştir.
“Ayın Tarihi” dergisinin yayın geçmişi ile Mâtbûat Umum Müdürlüğü’nün kurumsal tarihi birbiriyle iç içedir. Birini anlatırken aslında diğerini de anlatmakta olduğumuzu burada ifade etmek istiyorum. Bu sebeple eldeki verilerden metin oluşturulurken bu iki isim sıklıkla bir arada ifade edildi.
Dergi nüshalarına ulaşılırken Atatürk Üniversitesi Fuat Sezgin Kütüphanesi’nden ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı’ndan faydalanıldı. Bu süreçte 1938 Haziran ayına ait sayıya ulaşılamadı. Dolayısıyla bu sayıya ait içerikten haber seçilemedi. 1947’nin Mayıs’ının dış haberleri için de aynı durum söz konusu olduğunu burada belirtmeliyiz.
Derginin tarihsel sürecine dair metin oluşturulurken ana kaynaklardan faydalanılması yoluna gidildi. Arşiv belgeleri, Zabıt Cerideleri, “Resmi Gazete” nüshaları kullanıldı. Zabıt Cerideleri için TBMM’nin resmi web adresinde dijital ortama aktarılmış olan tutanaklar kullanıldı. Bunun yanı sıra konu ile ilgili hatıralar, araştırma eserler, makaleler ve elektronik kaynaklarla da araştırma süreci desteklendi. Derginin belirli dönemlerinde; ekim, kasım, aralık ve ocak ayları için “teşrin-i evvel, teşrin-i sani, kanun-ı evvel, kanun-ı sani” ya da “sonkanun”, kullanılmıştı. 1945’in Ocak ayından itibaren aylara verilen bu isimler tercih edilmemiş ve günümüz deki ay isimleri derginin künyesinde yer almıştır. Okuyucuya kolaylık sağlaması ve herhangi bir karışıklığa sebebiyet vermemesi amacıyla ikinci ve üçüncü bölümlerde yılın birinci, onuncu, on birinci ve on ikinci ayları için eski tabirler yerine ekim, kasım, aralık ve ocak isimlerini tercih ettik. Ayrıca derginin kullandığı dilin o günün şartlarında sade bir Türkçe olduğunu burada ifade etmeliyiz. Dilde sadeleşme faaliyetlerinin “Ayın Tarihi” gibi bir resmi yayında etkili olmaması imkânsız idi.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer konu da dergide her yıl düzenli olarak ifade edilen; anma, kutlama ve resmi bayramların bazen olduğu güne bazen de bir gün sonra aktarıldığını burada belirtmeliyiz. Bu durum yıllar arasında da farklılık gösterebilmektedir. Bu bağlamda olağan kutlamalar, fuar ve benzeri etkinliklerin yanı sıra her yıl gerçekleştirilen açılış törenleri hakkındaki haberler bir ya da iki kez verildi. Düzenli olarak tekrara düşülmedi.
Birinci Bölümde Türkiye’de Matbuatın Tarihsel sürecinden başlanarak, Mâtbûat Umûm Müdürlüğü’nün bir yayını olarak 1923’te “Ayın Tarihi” dergisinin çıkmaya başladığından bahsedildi. Derginin basın tarihindeki yeri, içeriği ve kaynak değeri hakkında geniş bir değerlendirme yapıldı. Kadrosunun güçlendirilmesi için gösterilen çabalara değinildi. Umûm Müdürlük’ün 1933’te Dahiliye Vekâleti’ne; 1940’da Başbakanlığa bağlanmasından ötürü yaşanan gelişmelerden ve buna binaen kanuni yükümlülüklerin genişlemesinden söz edildi. 1943’te ise Basın ve Yayın Umûm Müdürlüğü kuruldu. Bu kuruma turizm faaliyetleri de eklenerek 1949’da da Basın-Yayın Turizm Genel Müdürlüğü’nün oluşturulduğu belirtildi. Alınan kararların ve kanun maddelerinin içeriğinde “Ayın Tarihi” gibi resmi yayınların tanımı ve faaliyetine “Neşriyat” ya da “Yayınlar ve Haberler” bahsi adı altında değinildi.
İkinci Bölüm’de “Ayın Tarihi”nden seçilmiş iç olaylar sıralandı. Bu yapılırken haberlerin aslına sadık kalındı. Bunlar “Akisler”, “Vesika” kısımları ile birlikte verildi. Siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel gelişmelere değinildi.
(Tanıtım Bülteninden)
Neden idefix?
Siparişinizi teslim aldığınız tarihten itibaren 14 gün içinde iade edebilir, iade sürecinin tamamlanmasının ardındansa ödemenizi hızla geri alabilirsiniz.
Kullanıcı dostu ara yüzümüz tüm ihtiyaçlarınıza eksiksiz yanıt verebilmek için tasarlandı. Deneyiminizi uçtan uca kusursuz kılmak adına çağrı merkezimiz ve canlı destek hattımızla ihtiyaç duyduğunuz her anda yanınızdayız!
Siparişlerinizin bir an önce ulaşması için sabırsızlandığınızın farkındayız. Sunduğumuz farklı teslimat seçenekleri arasından size en uygununu belirlemeniz, siparişinizi olabildiğince çabuk veya dilediğiniz zaman aralığında sorunsuz bir biçimde teslim etmemiz için yeterli.