Porselen Yapımı
  • Ürün Açıklaması
  • Ürünün Özellikleri
  • Kampanyalar
  • İptal İade Koşulları
  • Taksit Bilgileri
  • Ürün Değerlendirmeleri (0)
  • Soru ve Cevap (0)
  • Tüm Satıcılar (2)

Öznelliğin politik inşasına (veya daha doğrusu politik öznellik üretimine, yani çokluk-yapmaya) karşılık düşen uzun güzergah bizim "fakirlik" dediğimiz bir paradokstan başlar. Fakirlik derken, fiziki ve maddi yoksunluğu, yani basitçe mahrumiyet durumunu değil, eksiklikleri ve mahrumiyetleri telafi etmek için ilişkiler ve işbirlikleri geliştirme ihtiyacında olma olgusunu kastediyoruz.

Gerçekten de ortak bir öznellik üretimi süreci bize göre iki temel gücün ilişkilenmesi yoluyla mümkündür. Birinci kuvvetten az evvel bahsettik: Klasik bir metaforla buna "fakirliğin gücü" diyebiliriz. Bu belli bir zamanda beliren ontolojik bir devamsızlık yoluyla kendini ortaya koyan bir kuvvettir: Bu, eğilimsel olarak mutlak bir yokluğun, güce açılan bir ihtiyacın, artık baskılanamayan bir arzunun zamanıdır. Fakirliğin gücü o halde, insanlık durumunun aslen hazır ve yatkın olduğu kategorilerin üzerinden sıçramanın gücüdür. Bu sıçrama daha önce görme fırsatı bulduğumuz üzere zaman zaman boşlukta ve boşluk üzerinde gerçekleşebilir: Elbette bir riske girmek anlamına gelir fakat, her durumda, hayal edilebilir hayat ve/veya özgürlük tercihleri bütününü kendi içinde taşır.

Sonuç itibarıyla fakirlikten ortak olanın ontolojik inşasına sevk eden artzamanlı, geçici bir güzergaha ihtiyaç vardır. Spinoza, cupiditas'ın (aşk, yani öznenin, eğer fakirse içinde taşıdığı güç geliştirme arzusu olarak) conatus'a kıyasla (fakirlik, kendi hayatını korumaya dair asli girişim), devamlılığını göstererek bunun bir tasvirini verir. Böylece birincil kuvvetten (fakirlik), ikinci güce (aşk) nasıl geçileceğini görmüş oluruz. Fakirlik için olduğu gibi "aşk" kelimesiyle de hem klasik (Platoncu) aşk metaforunun bir tekrarını, hem de bunun altüst edilmesini kastediyoruz: Platon'da ihtiyaç ve aşk organik olarak birbiriyle ilişkiliyken, bizse burada birinden diğerine geçişi sağlayan üretici devamlılık bağının (ve paradoksal olarak ontolojik sıçramanın) anlaşılması söz konusudur.

Böylelikle tamamen olumlu bir dönüm noktasına varıyoruz, zira fakirlik kısaca, varlığın mümkün bir çoğalmasına doğru bir açıklığı, gerilimi ifade eder. Bedenlerin ve/veya ortak olanın sürecinin devamsızlığına basit bir atıf yapmanın, şimdiye kadar bize sahici bir açıklık perspektifi sağlamadığı açıktır -zira bu atıf, sadece bizim kötü-oluşumuza vurgu yapıyordu-, buradaysa aksine fakirliğin ve aşkın kuvvetler, yani güçler olarak yeniden keşfi bize tutkulardan yola çıkarak olumlayıcı bir kaçış hattı, varlığın kendisini kat eden ve çokluk-yapmanın inşa ettiği telos'un maddileştirilmesini görünür kılan bir geçiş görmeyi sağlıyor. Nitekim çokluk-yapmaya bir devamlılık (felsefe için kuramsal, hareketler için entelektüel ve militan bir devamlılık) kazandırmamıza yardım edecek olan da tam olarak budur.



Sayfa Sayısı: 200

Baskı Yılı: 2013


Dili: Türkçe
Yayınevi: Monokl
Katkıda Bulunanlar
Yazar:Antonio Negri
Çevirmen:Elyesa Koytak

Neden idefix?

Kolay İade
Kolay İade

Siparişinizi teslim aldığınız tarihten itibaren 14 gün içinde iade edebilir, iade sürecinin tamamlanmasının ardındansa ödemenizi hızla geri alabilirsiniz.

Müşteri Odaklı Deneyim
Müşteri Odaklı Deneyim

Kullanıcı dostu ara yüzümüz tüm ihtiyaçlarınıza eksiksiz yanıt verebilmek için tasarlandı. Deneyiminizi uçtan uca kusursuz kılmak adına çağrı merkezimiz ve canlı destek hattımızla ihtiyaç duyduğunuz her anda yanınızdayız!

Hızlı ve Sorunsuz Teslimat
Hızlı ve Sorunsuz Teslimat

Siparişlerinizin bir an önce ulaşması için sabırsızlandığınızın farkındayız. Sunduğumuz farklı teslimat seçenekleri arasından size en uygununu belirlemeniz, siparişinizi olabildiğince çabuk veya dilediğiniz zaman aralığında sorunsuz bir biçimde teslim etmemiz için yeterli.

109,80 TL