Cehennemdeki Üniversiteliler
  • Ürün Açıklaması
  • Ürünün Özellikleri
  • Kampanyalar
  • İptal İade Koşulları
  • Taksit Bilgileri
  • Ürün Değerlendirmeleri (0)
  • Soru ve Cevap (0)

Bu kapkara tabloya rağmen neden Türkiye'de yaşamaya devam ediyorum ve elinizdeki gibi yayınlar yapıyorum? Bunun cevabı benim bilim tarihine olan sevgimde ve o sevginin bana sağladığı yararlarda yatmaktadır. Ne kadar bedbin olursam olayım, bilim insanlarının yaşamlarını okuduğum, tavsiyelerini öğrendiğim zaman, bana bir iyimserlik ve güç geldiğini hissediyorum. Belki bu yazılar onları okuyacak bazı vatandaşlarıma da benzer hisler verir ve belki, bir gün, hep birlikte, bu kapkara tabloyu yırtacak gücü bir araya toplayabiliriz. Üstelik, dünyada "kaçacak" yer de pek kalmadı. 20. Yüzyıl, ABD'nin Başkan Franklin Delano Roosevelt zamanında 1929 ekonomik çöküşünün yaralarını sarmak için uygulamaya koyduğu New Deal tedbirlerinin mimarı başkan yardımcısı Henry Agard Wallace'ın tabiriyle, "sıradan insanın" yüzyılı olmuştur. Sıradan insanın yüzyılı, tüm bilim ve teknoloji tarihinde görülen ilerlemelerin toplamından daha çok ilerlemeye şahit olduğu halde (ki bu ilerlemelerin temel nedeni, Wilhelm von Humboldt'un yarattığı elitist araştırma üniversitesi kavramının kazanımlarıdır), toplumun ilerlemesini sağlayamamış, bil'akis gerilemeye, cehaletin ve bâtıl inançların yaygınlaşmasına, özellikle insanlığın lideri durumundaki Batı toplumları içinde insanlar arasındaki refah uçurumunun açılmasına neden olmuştur. Bilgi düşmanlığı, Orta Çağ'daki gibi yine hortlamıştır. Bilimi, onu 19. Yüzyıl'ın oturttuğu tahtından indirmek için pek çok sapık, elitizm karşıtı ideoloji türemiştir. Bu sapık ideolojiler bilhassa post-modern denilen düşünceler yumağı içinde iyice ayyuka çıkmış, aklı selim ile zırvalık arasında seçim adeta yapılamaz hale gelmiştir. Bunu gerçekleştirenlerin pek çoğu da üniversitelerde öğretmenlik yapan kişilerdir ki, ben bunları cehennemdeki üniversitelilerin zebanileri olarak görüyorum. Bu hem kapitalist/demokratik Batı ülkelerinde hem de sosyalist/totaliter Doğu blokunda böyle olmuştur. Dolayısıyla Türkiye'yi beğenmeyip nereye gidebilirim? Nereye gitsem, manzara üç aşağı beş yukarı aynıdır. Kirlenen evimi terk edip başka bir eve taşınmaktansa, şimdilik evimi temizlemeye yardımcı olmak bana daha akılcı bir davranış şekli gibi geliyor.
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 250

Baskı Yılı: 2016


Dili: Türkçe
Yayınevi: Ka Kitap
Katkıda Bulunanlar
Yazar:A. M. Celal Şengör
Yayına Hazırlayan:Emrah Akkurt

Neden idefix?

Kolay İade
Kolay İade

Siparişinizi teslim aldığınız tarihten itibaren 14 gün içinde iade edebilir, iade sürecinin tamamlanmasının ardındansa ödemenizi hızla geri alabilirsiniz.

Müşteri Odaklı Deneyim
Müşteri Odaklı Deneyim

Kullanıcı dostu ara yüzümüz tüm ihtiyaçlarınıza eksiksiz yanıt verebilmek için tasarlandı. Deneyiminizi uçtan uca kusursuz kılmak adına çağrı merkezimiz ve canlı destek hattımızla ihtiyaç duyduğunuz her anda yanınızdayız!

Hızlı ve Sorunsuz Teslimat
Hızlı ve Sorunsuz Teslimat

Siparişlerinizin bir an önce ulaşması için sabırsızlandığınızın farkındayız. Sunduğumuz farklı teslimat seçenekleri arasından size en uygununu belirlemeniz, siparişinizi olabildiğince çabuk veya dilediğiniz zaman aralığında sorunsuz bir biçimde teslim etmemiz için yeterli.

990,00 TL
Sepette 900,90 TL